Bilinç Özgürlüğe Giden Yoldur

🔺Toprak + Su + Yiyecek🔺 böylece
🔻Öğrenmek + Öğretmek + Çalışmak🔻 ve tam tersi

Varoluşun temeli denge ve denge yeterlilikle başlar. Beden ekmeğinden, barınağından veya dinlenmesinden mahrum bırakıldığında hiçbir ruh yükselemez, hiçbir zihin gerçeği arayamaz. Yaşamın temellerini esirgemek yalnızca ihmal değil, aynı zamanda varlığın kendisine bir saldırıdır. Bu nedenle, ilahi, insani veya kozmik herhangi bir düzenin ilk görevi, her varlığın temel ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. Ancak o zaman özgürlük, delilik, iyilik veya kötülük gerçek biçimini alabilir

Yaşam Çemberi: Çemberin içinde İyi ve Kötü birbirinden ayrı durur, ancak birlikte denge oluştururlar. Ancak ikisinin de ötesinde, her şeyi çevreleyen ve içine alan daha büyük güç olan Eğlence Çılgınlığı yatar. İyilik parlayabilir, Kötülük baştan çıkarabilir, ancak Eğlence Çılgınlığı, sınırlarını aşan özgürlüktür. Sonunda, tüm yollar varoluşun kalbindeki eğlenceli kaosa, Eğlence Çılgınlığı’na çıkar

Thoth’un Zümrüt Tabletleri’nde bahsi geçen Zin-Uru mantrası, “zamanın anahtarı” veya “ışığın gücü”nü simgeleyen, kadim Atlantis kökenli güçlü bir kelime olarak tanımlanmaktadır. Manevi uyanışı kolaylaştırdığına, kutsal eril ve dişil enerjiler arasında dengeyi yeniden sağladığına ve uygulayıcıları kalbin enerjisine bağlayarak tam farkındalığı ve zihinsel sınırlamalardan kurtuluşu teşvik ettiğine inanılmaktadır. Mantranın, özgürlük, yeniden doğuş ve evrensel enerjiyle bağlantının özünü somutlaştırdığı ve genellikle boyutsal kapıları açmak veya niyetle söylendiğinde ışık enerjilerini çağırmak için kullanıldığı söylenir

Yıldız tetrahedron (birbirine geçen iki tetrahedronun 3 boyutlu bir Davut Yıldızı oluşturması) olarak görselleştirilen Merkabah, insan vücudunu çevreleyen enerjik bir yapı olarak görülür. Meditasyon yoluyla aktive edilmesinin ruhsal yolculuğu, boyutlar arası erişimi ve daha yüksek bilinçle uyumu sağladığına inanılır

Sen benim diğer bensin.
Sana yaptığımı kendime de yapıyorum

Ruhsal yolculuğumuzda doğayla uyum, gözlemin ötesine geçen derin bir bağlantıdır. Kalplerimizi açıp doğal dünyaya uyum sağladığımızda, onun mesajlarını duyabilir ve tüm canlıların güzelliğine ve karşılıklı bağımlılığına tanık olabiliriz. Bize doğadan ayrı olmadığımızı, onun önemli bir parçası olduğumuzu hatırlatır. Dünyanın ritimlerini ve bilgeliğini benimseyerek huzur, ilham ve derin bir aidiyet duygusu buluruz. Bu birbirine bağlı ağın hizmetkarları olarak gezegenimizdeki yaşamın hassas dengesini korumak ve korumak bizim sorumluluğumuzdur.

Bu göz açıcı video, insanlığın en yüce iyiliğine hizmet etmeyen bir sistemi nasıl kabullenmeye şartlandırıldığımızı inceliyor. Bilinç ve uyanış yoluyla, yanılsamaların ötesini görebilir ve herkes için özgürlük, barış ve bolluk dolu bir dünya yaratabiliriz

Scroll to Top